Aşık Veysel Kimdir – Özellikleri
Veysel Şatıroğlu; bilinen adıyla Aşık Veysel, 1894 Ekim’inin, yirmi beşinci gününde Sivas ilinin, Şarkışla kazasının, Sivrialan köyünde hayata gelmiştir. Aşık Veysel, Avşar boylarından Şatırlı obasına dahildir. Alevi-Bektaşi çevresindendir. Anası Gülizar, babası Ahmet (Karaca) adında bir çiftçiydi. Aşık Veysel’in kız kardeşleri çiçek hastalığından hayatlarını yitirmişlerdir. Veysel de aynı illetten iki gözünü yedi yaşında kaybetmiştir. Veysel sonraları bu hastalığı “Sol gözümde çiçek beyi çıktı, sağdakine ise solun zorundan olacak, perde indi” diye tanımlayacaktır.
Veysel’e vakit geçirmesi için verilen bağlamayla, ozan başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. Babası tarafından dönemin ünlü aşıklarından Çamşıhlı Ali Ağa’nın yanına gönderildi. Deyişler, şiirler yazan Aşık Veysel, saz çalmanın inceliklerini öğrenmeye başladı. 5 Aralık 1931 tarihinde Ahmet Kutsi Tecer’le, Kutsi Bey tarafından organize edilen Şairler Gecesinde tanıştı. Kutsi Bey’in desteğiyle birçok vilayeti dolaştı. Ahmet Kutsi Tecer’le tanışması, Aşık Veysel için adeta bir dönüm noktası olmuştur.
Aşık Veysel’in Hayatı
Aşık Veysel 1919 senesinde, yirmi beş yaşında evlendi. Karısı çok hayırlı çıkmadı. Başka bir adam için onu terk etti. 1921 senesinde anne ve babasını kaybetti. Aynı dönemde tanıdığı Gülizar Hanım ile evlendi ve bu evlilikten dört kız evlatları dünyaya geldi.
Bir zaman Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yaptı. 1965 senesinde özel bir yasayla kendisine maaş bağlandı. Selda Bağcan, Fikret Kızılok gibi sanatçılar deyişlerini düzenleyerek kitlelere ulaştırdı. Şarkışla kazasında her sene adına şenlikler yapıldı.
Kızının anlattığına göre, Veysel her türlü içkiyi içmiştir ama en çok da rakıyı severmiş. Üç kadeh kuralını da asla çiğnemezmiş. Sigarayı her türlü içen Veysel, Gelincik sigarasından uzak dururmuş. Pipo içmeyince karnının doymadığını söyleyen Aşık, en çok da kaderine üzülüp, ağlarmış.
Gözlerini yitirdiğinde kendini Allah’a adayan Aşık Veysel, tasavvufa yönelmekle kalmamış, Allah’ın tüm güzelliklerini de fark edebilmiştir. O’na göre tüm güzellikler Allah’ın eseridir, güzel olan her şey O’na aittir. Allah her zaman, her yerde yanımızdadır ve O zamana veya mekana sığmaz. Veysel bu türden tasavvufi konularını yirmi beş eserinde işlemiştir. Bu düşüncelerinde, gözlerini kaybettikten sonra Bektaşi bir ortamda büyümesinin etkileri de mevcuttur.
Başucundaki radyosunu çok severmiş. Haberleri takip eder, dünyadaki haberleri de takip edermiş.
Aşık Veysel’in şiirleri 1944 senesinde “Deyişler”, 1950 senesinde “Sazımdan Sesler”, 1970 senesinde “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı eserlerde toplandı. 1973 senesinde akciğer kanseri hastalığı neticesinde hayata gözlerini yumdu. Vefatından sonra 1984 yılında “Bütün Şiirleri” isimli kitapla eserleri tekrar yayımlandı.